Aklımızda hep askeri üniforma, saçların kesilmesi, silah tutma, nöbet, kışla, haftasonu izinleri gibi kavramlar vardır. Ben rahat ederim diye düşünüyordum. Çünkü, bedelli askerlik Burdur ilinde yapıldığı için rahattım. Sülalenin yarısı Burdur'da, yarısı Antalya'da olduğu için haftasonları çıkar akrabaları gezerdim diye düşünüyordum bu yirmibir gün içinde...
Londra'da işin başında olmayacağım için çeşitli aksaklıklar olacaktı. Bir şekilde müdahele edeceğim için fazla önemsemiyordum. Teknolojinin işimizi iyice kolaylaştırdığını düşünürsek zorluk çıkmayacaktı.
Uzun lafın kısası Londra caddeleri arasında 2 saatte yaptık askerliği...
Köyümüzün ismi 'Türklü'. Türklerin yaşadığı yer denildiği için adı 'Türklü' olarak belirlenmiş. Sonra kanunla değişmiş. Türk ismi köy ismi olmaz diye. Adımda Vatan. Garip bir duygu.
İngiltere'nin Başkenti Londra'da 'Knightsbridge' bölgesindeki konsolosluk binası ile 'Bank, Moorgate' bölgesindeki Ziraat Bankası Londra Şubesi arasında, elde kahve vatani görevimi yapmanın haklı gururunu yaşayamadım tabiki !!!
Ama yurtdışında 16 yıldır bir şekilde vatani görev adına İngiltere'deki Türk Toplumu'na ve milletine maddi ve manevi hizmet ettiğimi düşünüyorum.
Yüce devletimize küçük bir servet denilebilecek tutarı sterlin olarak ödeyerek askerlik görevimi yerine getirmiş bulunuyorum. Devletimize, hayırlı uğurlu olsun.
Gerçi, Türkiye'de bedelli 21 gün askerlik yapsaydım bu parayı İngiltere'nin içinde bulunduğu derin ekonomik krizden dolayı 21 günde değil 21 haftada kazanamazdım ama o ayrı bir konu
Hayırlısı olsun.
Vatan sağolsun!
Yaşasın Türkiye...