Öldürülen masum insanlar, parçalanan aileler, çocuklar, bebekler…
O kadar hayat boşuna mı yok oldu ?
Bu kadar basit mi?
Sen gücünü nereden alıyorsun ?
Kim oluyorsun !
Olmadık bir bahaneyle dünyayı savaşa sokuyorsun.
Şöyle bir geriye bakarsak, Irak’tan Suriye’ye Afganistan’a…
Olmadı Gazze’de, Pakistan’da bombalar patlatılıyor. Butto’nun öldürülmesini unuttunuz mu ! Hadi o da olmadı Kuzey Kore’ye gövde gösteri, güç denemesi…
Yetmedi Hindistan’ta Mumbai baskını ve yüzlerce ölü. Türkiye’de Reina saldısını, Reyhanlı’yı hatırlayan var mı _?
Libya, Suriye, Gazze…
Peki kim bunların sorumlusu ?
Suriye, Libya, Mısır, Irak, Afganistan kendi kendine mi bu hale geldi.
Kaddafi , Saddam gelin beni asın mı dedi ?
Suriye’de Esad daha düne kadar herkesin sevgilisiydi.
Bahane çok. İngiltere’de Irak Savaşı öncesinde parkta yürürken öldürülen profesörü unuttu.
Ne demişti İngiliz professor, ‘Irak’ta kimyasal silah yoktur’.
Vay senmisin bunu söyleyen.
Sonrası malum.
İngiltere ve ABD, Suriye ve Irak’a girmek için öne sürdükleri bahaneleri kimyasal silah bulunduğuydu. Dünyada hiçbir kimse inanmamıştı buna…
Şimdi…
Geçmiş geleceğinin aynasıdır.
Öldürülen masum insanlar, parçalanan aileler, çocuklar, bebekler…
O kadar hayat boşuna mı yok oldu ?
Bu kadar basit mi?
Evet bu kadar basit.
Neymiş
İngiltere’ye Amerika’ya Rusya’ya İsrail “yanlış istihbarat” verilmiş.
Bu kadar basit mi?
Evet bu kadar basit.
O kadar hayat boşuna mı yok oldu ?
Elde ne var ?
Yok yere öldürülen masum insanlar, parçalanan aileler, çocuklar, bebekler…
Herkes pişman…
Ya Türkiye’nin kendini koruyayım derken kurşunu kendi ayağına sıkarcasına küresel güçlerin değirmen suyuna çalışmasına ne demeli?
***
Herkes ABD ve İngiltere’nin demokrasiden ne anladıklarını sorguluyor artık.
Çoğulcu ortamda herkesin özgür bir şekilde yaşabildiği, kendini ifade edebildiği, dilini kullanabilen, dinini rahatça yaşayabilen bir ortam vaad edenlerden, demokrasi, özgürlük getireceğim diyenlerden korkar oldum artık.
Demokrasi uğruna öldürülen bebekleri, küçücük çocukların fotoğraflarını, görüntülerini hepimiz sergide gibi sinema seyredir gibi takip ediyoruz. İsrail’in piyonları ABD ve yaşadığımız ülke olan İngiltere, dünya aleme, demokrasi getireceğiz diye hükmediyor. Ama ne demokrasi !
Afganistan’da esrar, Irak’ta, Libya’da petrol işini halleden ABD ve İngiltere, İsrail’in neredeyse beşbinlik yıllık projesinin küçücük bir parçası olan yarım asırlık Litani nehrine sahip olma hayalini Birleşmiş Milletler aracılılığı ile elde etmek üzere.
Başaramadılar ama arkasından Suriye’yi ortadan kaldırma, İran’ı dünya barışı (Nükleer Tehlike) adına yola getirme... Daha neler neler... Demokrasi adına. İnsan Hakları adına... Demokrasi ve insan hakları nedir sizce. O kadar önemli birşey olmalı ki dünya devleri bir olmuş, özellikle islam alemine demokrasi ile birlikte insan haklarını öğretiyorlar. Hemde çoçuklarımızı öldürürerek, kadınlarımıza tecavüz ederek, insanlarımızı evsiz, yurtsuz bırakarak...
Sonuçta, Demokrasi tersine çalışıyor Dünya’da tersine gidiyor. Böyle bir ortamda doğamıza yurdumuza ailemize yakınlarımıza dikkat etmeliyiz.